ŞIRNEX / MERDİN – 2015 ile 2016 yılları arasında sokağa çıkma yasağı ilan edilen merkezler arasında bulunan Şırnex ve Merdin’in Nısebin ilçesinde yaşanan çatışmalarda çocuklarını kaybeden anneler, seçimlerinde oy kullanmak üzere herkesi 24 Haziran’da sandık başına davet etti. Anneler, kendilerine yaşatılan zulmü unutmayıp, sandıkta hesabını soracaklarını ifade etti.
‘ÇOCUKLARIMIZIN İRADESİNE SAHİP ÇIKACAĞIZ’
Nısebin’de 7 Ocak 2016 tarihinde zırhlı araçtan açılan ateş sonucu yaşamını yitiren 21 yaşındaki Hüseyin’in annesi Vehbiye Akyüz, yasaktan sonra yıkılan mahallelerde yapımına başlanan TOKİ inşaatlarından çıkan cenazelere değindi.
Bugüne kadar birçok zorluk ve baskı ile karşılaştıklarını belirten Akyüz, “Yasaklarda onca çocuğumuzu kaybettik. Halen çocuklarımızın cenazeleri TOKİ’lerin altında. TOKİ’ler ile kandırmaya çalışıyorlar” dedi.
24 Haziran’da sandık başına giderek yaşamını yitiren çocuklarının iradesine sahip çıkacaklarını ifade eden Akyüz, “Çocuklarımıza yapılanları unutmayacağız. Nusaybinliler de yapılanları unutmadan sandık başına gitmelidir. Nısebin, Sur ve Ciziri halkı güçlü bir irade ile seçimde yer almalıdır” çağrısında bulundu.
‘CENAZEYİ GÖMMEMİZE İZİN VERMEDİLER’
Şırnex’teki yasak sırasında oğlu Cemal Uygur’u kaybeden ve ardından evi yakılan anne Kumru Uygur ise, “Oğlum öldü, evimiz yakıldı ancak yine de davamızdan geri adım atmadık” dedi.
Şırnak Devlet Hastanesi’nde doktor iken işten ayrılan oğlunun, yasak boyunca terk etmediği kentte öldürüldüğünü aktaran anne Uygur, “Oğlumun cenazesi 14 gün boyunca hastanede kaldı, cenazesini hastanede tanıdım. Cenazesini istediğimiz yere gömmemize de izin vermediler. Onun öldürülmesinden sonra ise evimiz ile yine oğluma ait dükkan yakıldı. Oğlum yaşamını yitirdikten sonra baskıya maruz kaldık” sözleriyle yasak sırasında aile olarak yaşadıkları anlattı.
‘NE OLURSA OLSUN BİZ KAZANACAĞIZ’
Kendilerine bu yaşatılanları asla unutmayarak sandık başına gideceklerini ve hesap soracaklarını vurgulayan anne Uygur, şunları söyledi: “Seçimlerde ne olursa olsun, biz kazanacağız. TOKİ evlerini çocuklarımızın cenazeleri üzerine yapıyorlar. Daha birçok çocuğumuzun cenazesi bile yok. Davamızdan vazgeçireceklerini sandılar. Ancak kanımızın son damlasına kadar davamızdan vazgeçmeyiz. Bu yüzden sandığa giderken çocuklarımızın parçalanmış bedenlerini unutmayalım. Şırnak’ın başına bunca şey geldi. Yetmez mi? Herkes sandık başına giderek, iradesine sahip çıkmalı.”
