AMED – DBP’li belediyelerin büyük mücadele, emek ve halkın talepleri doğrultusunda anadile ilişkin hizmet ve kurumları, kayyumların eliyle ya bir bir ya yok edildi ya da başka isimlerle farklı amaçlar için kullanıldı. Özellikle son 2 yıl içinde çok dilli belediyeciliğin bütün izleri silindi.
Kürt dilbilimci Celadet Eli Bedirxan ve arkadaşları, 15 Mayıs 1932 tarihinde Şam’da Kürtçe edebiyat, sanat ve felsefe dergisi Hawar’ı yayınlamaya başladı. Dergi 1943 yılına kadar yayın hayatını sürdürdü. Kürdistan Ulusal Kongresi (KNK) 2006 yılında Hawar dergisinin çıkış tarihini, Kürt Dil Bayramı olarak ilan etti. O günden bugüne her yıl çeşitli etkinlik ve faaliyetlerle 15 Mayıs kutlanıyor.
Baskılar üzerine Türkiye’den Suriye’ye (Binxet) gitmek zorunda kalan aydınların çıkardığı Hawar’dan bugüne Türkiye’nin Kürt dili ve kültürü üzerindeki baskısı zaman zaman azalsa da son yıllarda artarak devam ediyor. Türkiye’nin baskıları ve kayyum tehdidi sonrası günlük yayın yapan tek Kürtçe gazete olan Welat da geçtiğimiz aylarda yazılı basın hayatına son vermek zorunda kaldı. Olağanüstü Hal (OHAL) ile birlikte özellikle Kürtçe hizmet veren Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) bünyesindeki belediyelere kayyum atandıktan sonra ilk olarak Kürtçe hedef alındı. 11 Eylül 2016 yılında başlayan kayyum atamaları ile DBP’nin 2014 yerel seçimlerinde kazandığı 103 belediye arasında yer alan 3’ü büyükşehir belediyesi olmak üzere, 10 il, 72 ilçe ve 12 belde ile toplam 94 belediyeye kayyum atandı.
İLK HEDEFLERİ KÜRTÇE TABELALAR OLDU
Cumhuriyet kuruluşundan beri devreye konulan inkâr ve asimilasyon siyasetini belediyelerde de uygulamaya koyan kayyumların ilk icraatı Kürt dili ve kültürüne yönelik bugüne kadar belediyelerde yapılan ne kadar hizmet varsa ortadan kaldırmak oldu. Bütün belediyelerin amblemlerine ve isimlerinin başına TC ile Türk bayrağı koymakla icraatlarına başlayan kayyumlar, Türkçe, Kürtçe, Süryanice, Ermenice, Arapça dillerinde yazılmış çok dilli tabelaları bir bir kaldırarak, yerine sadece Türkçe tabelalar astı.
KÜRTÇE İSİMLER TÜRKÇELEŞTİRİLİYOR
Kayyumlar çok dilli ve kültürlü belediyecilik kapsamında yapılan hizmetleri, projeleri ortadan kaldırarak, belediyeleri tek dilli hizmet veren kurumlara dönüştürdü. Kürtçe park, bahçe, spor ve kültür sanat merkezlerinin isimleri ya Türkçeleştirildi ya da bu alanlar tamamen kapatıldı. Kayyumlar, başta Kürtçe olmak üzere çok dilde hizmet veren belediyelerin internet sitelerini de bir süre “bakıma alındığı” gerekçesiyle kapatarak, bu sitelerdeki bütün Kürtçe verileri de kaldırdı, sadece Türkçe olarak hizmet verecek şekilde hizmete yeni web siteleri oluşturdu. Kent ve ilçelerdeki Kürtçe levha ve yön gösteren tabelalar, Kürt şahsiyetlerin heykel ve cadde ile parklara verilmiş isimleri değiştirildi.
KÜRTÇE EĞİTİME TAHAMMÜLSÜZLÜK
Belediyeler bünyesinde açılan Kürtçe, Süryanice, Ermenice, Arapça dillerinde eğitim veren Zarokistanlar (kreş, anaokulu vb. çocuk eğitim ve gözetim kurumları) Türkçe dışında dillerde eğitim yaptığı gerekçesiyle ya kayyumlar tarafından kapatıldı ya da Türkçe eğitim veren kurumlara dönüştürüldü. Bu kapsamında DBP’li belediyeler bünyesinde Zarokîstan, Xalxalok, Ferzad Kemanger gibi Kürtçe eğitim veren ilkokul ve kreşler kapatıldı. Milyonlarca Kürdün yaşadığı, ancak çocuklara Kürtçe eğitim veren bir ilkokulun bile bulunmadığı Türkiye’de, bu kreş ve okullarda Kürtçe öğrenen ve yaşları 5 ila 12 arasında değişen çocuklar anadilde eğitim hakkından mahrum bırakıldı. Kayyumlar, Kürt dili ve kültürü ile ilgili eğitim veren kurumları asimilasyon merkezlerine dönüştürerek, buralarda Türk-İslam ideolojisi üzerine kurulu politikaları, çeşitli gün ve haftalara dair eğitimler ve etkinlikleri hayata geçirdi. Kapatılan bu okulların yerine yeni isimler altında kurulan yerlerde Türkçe ve Arapça derslerin yanı sıra Kuran ve namaz kursları verilmeye başlandı.
CELADET ELÎ BEDİRXAN KÜTÜPHANESİ KAPATILDI
DBP’nin kayyum icraatlarına ilişkin açıkladığı Yerel Yönetimler Raporuna göre, 4 milyon 730 binden fazla kişinin yaşadığı 14 kentte müziğin tüm dallarında, tiyatro ve sinema alanında eğitimlerin alındığı kültür merkezleri kayyum tarafından işlevsiz hale getirilerek kültür sanat faaliyetleri engellendi. Her yıl 1.000-1.200 arası öğrencinin kültür ve sanat eğitimi aldığı ve etkinliklerin düzenlendiği Van Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı Nûda Kültür Merkezi kayyum tarafından kapatıldı. Kürtçe tiyatro yapan Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu oyuncularının sözleşmeleri yenilenmeyerek işten çıkarıldı. Kapatılan merkezlerde eğitim alan 3 bin 366 öğrencinin bu imkanları elinden alındı. 21 festival iptal edildi. Sergi, eğitim, film gösterimi ve tiyatro gibi etkinlikler iptal edildi. Belediyelere bağlı açılan çok sayıda kütüphane işlevsiz hale getirilirken, raflarda yer alan on binlerce kitap da farklı gerekçelerle toplatılarak imha edildi. DBP’li Siirt Belediyesi bünyesinde açılan Celadet Elî Bedirxan Kütüphanesi’nin Kürtçe tabelası kayyum tarafından kaldırılarak kütüphanedeki Kürtçe kitaplar sessiz sedasız toplatıldı.
KÜRTLÜĞÜ HATIRLATAN SEMBOL VE SİMGELER YIKILDI
Kayyumlar, Kürtlerin ortak hafızası olan anıt ve heykelleri kaldırıp, park isimlerini, kültür merkezlerini isimlerini değiştirdi. Kayyumlar, Kürt yazar Mehmed Uzun’un ismini, Kürt şair, filozof ve edebiyatçı Ehmedê Xanî anısına Doğubayazıt’ta yapılan heykel ile Orhan Doğan’ın Cizre’deki anıtın kaldırılması gibi sayısız uygulamaya imza attı. Kaldırılan bu isimler yerine çatışmalarda yaşamını yitiren asker ve polislerin isimleri asıldı. Kayyumlar, Kürt halkının ortak acı veya mirasını ortaya koyan anıtları da yıktı. 12 yaşında 13 kurşunla öldürülen Uğur Kaymaz anısına Kızıltepe ve Diyarbakır Sur’da yapılan anıtlar, 12 yaşındaki Ceylan Önkol’un adını taşıyan Lice’deki park, Roboski’de uçaklarla öldürülen 34 çocuk ve genç için Diyarbakır’da yapılan anıt kayyumlar tarafından yıkıldı. Yenişehir Belediyesi’ne atanan kayyum, Mervani Parkı’nda bulunan ve Mervanileri simgeleyen kabartma ve motifleri, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi önünde duran 2 Lamassus (insan başlı aslan) heykeli de kaldırıldı.