NATO’nun ikinci büyük ordusuna sahip olan Türkiye’ye karşı Efrîn’deki direniş, dünya basının da geniş yer buldu. Saldırılar sonucunda onlarca katliam gerçekleşti. Uluslararası güçlerin sessizliğinden de faydalanılarak gerçekleştirilen bu katliamlar sonucunda, halk göç etmek zorunda bırakıldı. Halk, Özerk Yönetim tarafından Şehba’da kurulan Serdem ve Berxwedan kamplarına yerleştirildi.
İnsan Hakları Örgütü’nün Türkiye ve ona bağlı grupların Efrîn’e yönelik gerçekleştirdiği katliamlara dair son üç yıla ilişkin raporu şöyle:
- 18 Mart 2018 yılında yaklaşık olarak 300 bin sivil göç etmek zorunda bırakıldı.
- Türkiye devleti yaklaşık olarak 400 bine yakın sivili Dera, İdlib ve Xutayê şehirlerinden getirerek Efrîn’e yerleştirdi.
- Son 3 yılda 7 bin 343 kişi kaçırıldı ve bunların yarısından çoğunun isimleri belli değil.
- 70 kadın kaçırıldı.
- 5 kadın yaşamına son verdi.
- Onlarca kadın tecavüze uğrarken, kadınlar her gün taciz, tecavüz ve kaçırılmayla yüz yüzeler.
- 604 sivil katledildi.
- Türkiye 489 kez hava ve kara saldırısında bulundu.
- 82 kişi işkence sonucu yaşamını yitirdi.
- 303 çocuk ve 213 kadın olmak üzere toplam 696 kişi yaralandı.
- 314 bin 400 zeytin ağacı ve ormanlardaki ağaçlar da kesildi.
- 11 bin zeytin ağacı ve 11 bin hektar ekili arazi yakıldı.
- Binlerce ev talan edilirken, birçok evin yerine askeri kamp inşa edildi.
Tüm uluslararası kanunlar ve yasalar hiçe sayılarak tecavüz, taciz, talan, hırsızlık, doğaya saldırı, göç ettirme, katliam gibi hak ihlalleri gerçekleştirildi. Fakat uluslararası insan hakları örgütü tüm bu saldırı ve katliamlara karşı sesini çıkarmadı. Hala da saldırılar sürmekte ve binlerce Efrînli aile kamplardan kendi topraklarına tekrar dönmenin umudunu ve inancını yaşayarak mücadelesine devam ediyor.